Güçlü Kadınların Zarif Şehri Viyana

Aristokrasinin tüm nimetlerinden faydalanmış zarif ve rafine bir ÅŸehir Viyana. Habsburg hanedanının yüzyıllarca baÅŸkenti olması nedeniyle görkemli binalarla donatılmış, Avrupa’nın en güzel ÅŸehirlerinden biri. SoÄŸuk ama bence kışın gitmeli Viyana’ya, Aralık ayında mesela. Sokaklarda yürürken sevdiÄŸine sokulmalı, üşüyünce kafelere sığınmalı, muhteÅŸem tatlılar eÅŸliÄŸinde kahveni yudumlamalı. Avrupa tarihine yön vermiÅŸ ailelerin saraylarında tarihi solumalı. Gündüz müzeleri gezmeli, akÅŸam güzel bir konsere gitmeli. Noel öncesine denk gelirseniz de romantik ışıklar altında noel pazarlarını gezmeli. Tüm bunlardan dolayı benim için kış ÅŸehri Viyana.

İmparatorlukta kadınların etkisi ve ağırlığı dikkat çekici. Hofburg Sarayı’nda dönemin gösteriÅŸli hayatını yansıtan gümüşlerin, porselenlerin yanı sıra imparatoriçe Sisi’nin kiÅŸisel eÅŸyaları da sergileniyor. Sisi’nin varlığı, bu sarayı Avrupa’daki en gösteriÅŸli saray kılmış. Ancak yoÄŸun formaliteler ve sürekli yemek üzerine kurulu öyle bir düzen varmış ki sarayda, 16 yaşındaki Bavyera Prensesi uyum saÄŸlamakta zorluk çekmiÅŸ. GüzelliÄŸini akÅŸam yemeklerine katılmayarak, özgür ruhunu ise sürekli seyahat ederek korumuÅŸ.

Maria Theresa & MozartİmparatorluÄŸun bir diÄŸer önemli kadını ise 16 çocuklu kraliçe Maria Theresa. Kraliçe tüm çocuklarını imparatorluk iliÅŸkilerini evlilik baÄŸlarıyla saÄŸlamlaÅŸtırmak için kullanmış. Kraliçe bu stratejisini ” DiÄŸer uluslar savaÅŸmak zorunda olsada, sen ÅŸanslısın Avusturya, evleniyorsun” diyerek açıklamış (“While other nations do battle, you lucky Austria, you wed.”) Küçük kızı Marie Antoinette’i 14 yaşında Fransa veliahtı XVI. Louis ile evlendirirken de, “aÅŸk evlenirken biter” diyerek kızının itirazlarının önüne geçmiÅŸ. Maria Theresa tahta çıkmasının ardından babasının av için kullandığı Schönbrunn Sarayı’na yerleÅŸmiÅŸ ve bu sarayı etkileyici bir hale getirmiÅŸ. 1400 odalı sarayın en etkileyici bölümü ise rokoko tarzı Aynalı Salon. Mozart 3-4 yaÅŸlarındayken bu salonda kraliçe ile karşılaşıp boynuna sarılıyor. Meraklı bakışlar karşısında kraliçe de sarılarak karşılık veriyor. GüneÅŸin aynalardaki yansımalarını izlemek ve odanın Mozart’ın müziÄŸi ile dolduÄŸunu hayal etmek etkileyici.

imageÅžehirde Osmanlı’nın etkileri de hakim. 2.Viyana kuÅŸatmasının da baÅŸarısız olmasının ardından kahraman ilan edilen Savoy Prensi Eugene’e ödül olarak ÅŸehrin tepesinde yer alan Belvedere sarayı yaptırılıyor. Belvedere Sarayı ÅŸimdilerde bir dizi sanat koleksiyonuna ev sahipliÄŸi yapıyor. Gustav Klimt’in birçok eseri ve “Öpücük” isimli baÅŸ yapıtı da burada. Klimt’in çiçekler içindeki kadınlarını ve geometrik desenli erkeklerini yakından görmek isterseniz mutlaka uÄŸramalısınız. KuÅŸatmadan miras olarak kalan diÄŸer iki ÅŸey ise Osmanlı askerlerinin geride bıraktıkları kahve çuvalları ile Avrupa’yı kahve ile tanıştırmaları ve Osmanlı hilali olarak adlandırılmış kruvasanların yapılmaya baÅŸlanması.

Viyana’ya gitmiÅŸken Hawelka’da melange’i denemeden, Cafe Central’de piyano eÅŸliÄŸinde apfelstrudel, Sacher’de torte yemeden, ÅŸehir dışındaki Grinzing’de Heuriger ÅŸarap evlerinde çakır keyif olmadan dönmeyin. Romantik bir akÅŸam için Coburg’da bir akÅŸam yemeÄŸi ve Staatsoper’da bir konser muazzam olur. Figlmüller’de ÅŸinitzel ve patates salatası yemek, İspanyol Binicilik Okulunda Lipizzaner atlarının gösterisini seyretmek için seyahat öncesinde internetten rezervasyon yaptırmayı unutmayın. Viyana’da ÅŸarapların yanı sıra harika biralar olduÄŸu da aklınızda olsun. Romantizm nereye kadar, biraz da içelim derseniz 2 önemli brewery, 7 Sternbrau ve 1516 Brewing Company önerilir ;)

İçinizi ısıtacak sıcacık hatıralarınız olsun Viyana’da, mutlu tatiller!

No Comments

Site is using the Seo Wizard plugin by http://seo.uk.net/