Bangkok, melekler şehri
Doğunun belki de en heyecan verici, en karmaşık, en renkli şehirlerinden biri Bangkok. Bir şehirde karşılaşabileceğiniz tüm tezatlıkların en uç noktalarını bir arada görmeniz mümkün burada. Devasa büyüklükte lüks gökdelenler ile sefalet içindeki kulübeler, tapınaklardaki sonsuz huzur ile gece hayatındaki karmaşa, masumiyet ve ar damarı çatlamışlık, temiz ile kirli, güzel ile çirkin her şey iç içe. Bu karmaşa içinde enteresan bir şekilde halk evrenselliği benimsemiş. Bangkok ‘kozmopolit’ kelimesinin anlamına hakkını veriyor. Tay halkı insanlığın birliğini, farklılıkların hoş görülmesini, tüm insanların aynı ahlak topluluğunun parçası olduğunu kabul ediyor ve misafirlerine de o doğrultuda davranıyor. Halk dilinde de şehre, bu tevazuya yaraşır şekilde ‘Krung Thep’ yani Melekler Şehri deniliyor.
Uçaktan inişle beraber havalimanında sizi karşılayan yüzlerce ekili orkide, lokal halkı dramatize eden büyük heykeller güzelliği simgelerken, birkaç yüz metre ötede havalimanı çıkışına yaklaştıkça baharatlı yemek kokuları ve kapıdan çıkışla beraber yüzünüze çarpan sıcak ve nemli hava tam bir keşmekeşe geldiğinizin habercisi.
Bangkok için “Bu şehri ya çok seversin ya da nefret edersin” denilmiş. Bu söz aklıma Louis Aragon’un “Beni sev ya da benden nefret et, ikisi de benim yararıma. Seversen hep kalbinde olurum. Nefret edersen hep aklında.” sözünü hatırlatıyor. Aklında ya da kalbinde ama mutlaka hatıralarında kalacak Bangkok. Ben mi? Ben, şehri kalbinde taşıyan biri olarak yazıyorum sizlere…
Bangkok’da nerede kalmalı
Bangkok, ultra lüks otellerden sırt çantalı turistlere kadar çok geniş bir kitleye hizmet veriyor. Güzel bir bölgede kalmak isterseniz finans bölgesi olan Silom ve Sathorn bölgesinde veya Chao Phrya Bangkok nehir kıyısında kalabilirsiniz. Bu bölgeler lüks otellere, restoranlara ve özellikle şehir manzaralı güzel roof barlara ev sahipliği yapıyor. Nehir bölgesi de gece ışıklarının yarattığı manzara ve gece su yoluyla ulaşım güzel bir seçenek sunuyor. Silom’da, bu bölgenin biraz arkasında go-go bar bölgesi Patpong ile etrafında daha çok seks turizmine hizmet veren kulüpler yer alıyor. Ancak çevrede o kadar çok alışveriş tezgahı açılmış ki kulüplerin görüntüsünü saklıyor. Küçük çocuklu aileler için bilgi, çok içerilere kadar girmezseniz sakıncalı bir görüntüyle karşılaşmazsınız. Otelinize yerleştiğiniz anda ilk yapacağınız şey resepsiyondan masaj randevusu almak olmalı. Tatil boyunca her fırsatta Tai masajı, ayak masajı, el masajı vaktiniz hangisine yetiyorsa mutlaka yaptırın. Tatil dönüşü yumuşacık olacağınız garanti…
Tapınakları ve sarayları ile ünlü şehirde görülecek çok yer var, ancak sıralamaya koyarsak kaçırılmaması gereken yerler; Wat Phra Kaew Tapınağı ve Büyük Saray, Wat Pho Uzanan Buda Tapınağı (Tai masajının doğduğu yer) ve Wat Arun Şafak Tapınağı. Sanata özel ilginiz varsa Milli Müze’yi de listenize ekleyebilirsiniz.
Şehri ikiye bölen Chao Phraya Nehri özellikle çarşılara, tapınaklara ulaşmak için güzel bir yol. Tekne kiralayıp gezmek isterseniz turlar genelde Chao Phraya nehrinde başlıyor ve sonrasında şehrin Thonburi bölümündeki kanallarında devam ediyor. Bu turları oteliniz vasıtasıyla, ya da direkt Chao Phraya nehri iskelelerinden ayarlayabilirsiniz.
Tekne yolculuğu sırasında, ki aklınıza lüks bir sürat teknesi gelmesin, nehrin kirliliğine aldırmadan pis suda yüzen çocukları hayretle izleyerek, fakirliğin alt sınırlarına şahit olarak Wat Arun Tapınağı’na ulaşacaksınız. Aman dikkat, karşı kıyıda kalmak istemiyorsanız tur ücretini peşin ödemeyin !!!
Tayland’da popüler olan timsah showları, kaplan safarileri, yılan gösterilerine sıcak bakmadığım ve kişisel olarak tehlikeli bulduğum için katılmamayı tercih ettim. Eğer ilginizi çekerse Bangkok yakınlarında ziyaret edebilirsiniz. Fil safarisine ise ilk Tayland gezisinde ikna olmamıştım diyebilirim. Fil safarisi enteresan bir tecrübe; kontrolünüzde olmayan kocaman bir hayvanın üzerinde ormanda dolaşmak, gölden geçmek, isterse tek hamle ile altına alabilecekken sahibine itaatini görmek için değer. Özellikle çocukların hatıralarında unutulmayacak bir yere sahip olacak, deneyin derim.
Vaktiniz varsa ve özellikle fotografçılıkla uğraşıyorsanız 1 günü Bangkok’a 100 km uzaklıkta bulunan Damnoen Saduak yüzen pazara ayırabilirsiniz. Asya ülkelerinin en ilginç özelliklerinden birisi olan yüzen pazarlar, kayıklarının üzerinde aklınıza gelebilecek hemen her şeyi satan satıcılardan oluşuyor. Alışverişten ziyade görsel şölen için gidilebilir.
Bangkok gece aktiviteleri
Bangkok’ta geceler çok renkli. Tai yemeklerini ve dünya mutfağını bulacağınız onlarca güzel restoran ve bar bulunuyor. Hareketli geceler için gece kulüpleri, diskolar, live-showların yapıldığı mekanlar, Tay boks kulüpleri var. Ancak bizim gibi çocuklu gezginlerdenseniz önerilerim daha mütevazi daha sakin bir geceye yönelik olacak.
Bangkok’a gidip de şehri tepeden görmeden olmaz diyenlerdenseniz, Vertigo restoranının Moon Bar’ını veya Lebua State Tower’daki Skybar’ı önerebilirim. Yalnız dikkat edin siz de Hangover 2 filmindeki gibi geceye Skybar’da başlayıp, gözünüzü bir batakhanede açmayın :)
Şaka bir yana Tayland’ın seks turizminin temelleri, Amerikan askerlerinin Kuzey Viyetnam ve Laos’da yapılan Amerikan saldırıları için Pattaya ve Bangkok’u üs olarak kullanmasıyla atılmış, 1968 yılında. Bundan sonra da özellikle kuzey Avrupalı yaşlı beyler malesef ki çokça gelerek, gelir seviyesi düşük olan bu güzel halkı yozlaştırmaya devam etmişler. Tayland aslında o kadar büyük güzelliklere ev sahipliği yapıyor ki insanın aklına ilk sıralarda seks turizminin gelmesi çok yazık. Tay insanı yine de inançları gereği yabancılara ön yargılı yaklaşmıyor. Budizm’de başkalarına hoşgörülü olmak ve öfkelenmemek en büyük erdemlerden biri. İnsanlar size saygı duyar ve sizden de aynını beklerler.
Tayland kültürünü tanımak için, Tayland sanatının 700 yıllık geçmişinin özetini sunan, Siam Niramit Show‘a mutlaka gitmelisiniz. 150 dansçı tarafıdan görkemli kostümler, özel efektler ve yerel müzikle sunulan gösteri 3 perde halinde sahneleniyor. Kullanılan yerel müzik sizi çok etkileyecek. Bu eğlenceli şova çocuklarla birlikte gidebilirsiniz.
Tayland’da çokça karşılaşacağınız transeksüellere ‘ladyboy’ deniliyor ve ladyboy kabareleri de çok meşhur. Aslında ladyboyları yüzlerinden anlamak mümkün değil, dışardan bakınca tek ayırt edici özellikleri boyları. Boy ortalaması 165 üzeri hoş bir bayan görürseniz %99 oranında ladyboy olduğundan emin olabilirsiniz. Merak edenler Silom ve Sathorn Bölgesinde Calypso Cabaret’e ve Sukhumvıt bölgesındekiler de Mambo Cabaret’e giderek 1 saatlik showları izleyebilirler.
Beş yıldızlı otellerin çoğunda da Tay tiyatroları ve dans gösterileri düzenleniyor, kaldığınız otele programı sormakta fayda var.
Bangkok’ta çokça pazar tezgahlarıyla karşılaşacaksınız. Patpong gece pazarı ve Chatuchak haftasonu pazarı en rağbet görenlerinden. Bu pazarlar yerel ürün satışının yanı sıra taklit ürünlerde rakip tanımayan bir rekabet içindeler!!! Sokak pazarlarında en çok duyacağınız kelimeler, birebir aynı anlamına kullandıkları “Same Same” olacak. Hatta mutlaka bir tane “Same same, but different” (aynı ama farklı) t-shirti edinin. Ayrıca bir gün de vaktiniz kalırsa Çin mahallesine gidip, bizim İstanbul’da tanesine 25-30 tl verip aldığımız tokaların 10 tanesini 5 dolara, kalemlerin düzinesini 3 dolara alın. Aklınızda olsun sokak pazarlıklarında ürünün fiyatını sizin pazarlık kabiliyetiniz belirliyor. Alacağınız ürün için ödeyeceğiniz fiyatın, satıcının söylediği rakamın en fazla yarısı olmasına dikkat edin!
Diğer taraftan büyük alışveriş merkezleriyle Bangkok tam bir alışveriş cenneti. Yılda iki kez yapılan büyük sezon indirimlerini yakalarsanız Türkiye’ye göre büyük avantaj yakalamış olursunuz. Bunun dışındaki zamanlarda da turistler için özel indirimler yapılıyor, bu indirimlerden faydalanabilmek için pasaportunuzun yanınızda olmasına özen gösterin. Bangkok’ta en beğendiğim alışveriş merkezi Siam bölgesindeki Siam Paragon. Birçok tasarım markasını, güzel yemek yerlerini ve çocuklar için büyük bir akvaryumu içinde barındıran alışveriş merkezinde güzel vakit geçirebilirsiniz. Siam Paragon’da lüks alışveriş tutkunlarına isterlerse AVM tarafından “alışveriş danışmanı” tahsis ediliyor, “money talks/para konuşur” anlayacağınız :) Alışverişten bitap düşerseniz veya harcadığınız para için suçluluk duygusuna kapılırsanız da hemen AVM’nin yanıbaşındaki Pathum Wanaram Tapınağı’na giderek biraz huzur arayabilirsiniz ;)
Tayland’ın en büyük alışveriş merkezi Central World Emporium da yine güzel ve büyük bir alışveriş merkezi olarak aklinizda olsun.
Tayland’a ne zaman gitmeli
Mayıs-Ekim ayları arasında muson yağmurları oluyor, hem sıcaklık hem de nem yüksek oranlarda olduğundan gitmek için Kasım-Nisan arasındaki dönemi tercih etmekte fayda var.
Tayland yeni yılı ‘Songkran’ Nisan ayı içerisinde. Kutlamalar 3 gün 3 gece sürüyor, eğlenceli ve ıslak geçiyor. Devasa su tabancalarıyla ıslanmaya hazırlıklı olun. Festival geçmişi Songkran süresince Buda heykellerinin yıkanmasına dayanıyor. Yeni yılın bereketli ve güzel geçmesi için, tanısın tanımasın herkes birbirini ıslatıyor. İlk başlarda çok eğlenceli gelse de birinci günden sonra biraz sıkıntı olabilir. Mümkünse seyahatinizi ikinci günden itibaren otelden çıkmayacak şekilde veya adalara kısa tekne turları yapacak şeklinde değerlendirin.
Çin yeni yılı tarihleri de seyahat planlamanızda dikkat etmeniz gereken bir zaman dilimi. Ocak-Şubat aylarına gelen Çin yeni yılında evler temizleniyor, tapınaklarda adaklar adanıyor, sokaklarda o yılın simgesi olan görsellerle danslı gösteriler yapılıyor. Eğlenceli bir dönem, ancak Çin nüfusu kalabalık olduğundan oteller pahalı ve rezervasyon problemi yaşayabilirsiniz.
Bangkok, “Bu şehri ya çok seversin ya da nefret edersin” ama hatıralarında hep yaşatırsın…